Latest Entries »

büyülü beyaz

Çikolata mı meyve mi derken ordan burdan tarif bakarken bir karışım çıktı ortaya . Tam da istediğim gibi.

Malzemeler :

1 paket çiğ krema

180 gr. beyaz çikolata

1/2 kilo incir

Süslemek için ceviz

İncirler kabukları soyulduktan sonra düz bir kaba dizilir . Krema ısıtılır ama kaynatılmaz , ocaktan alındıktan sonra beyaz çikolata ılık kremanın içerisine atılır ve homojen bir karışım elde edilinceye kadar karıştırılır. Elde edilen çikolatalı krema karışımı incirlerin üzerine dökülüp cevizle süslenir. Hepsi budur . İster soğuk ister ılık ,  nasıl isterseniz o şekilde afiyetle yiyin.

Ben ismini “büyülü beyaz ” koydum artık siz ne derseniz .

Ekim 2011 tarihinden beri annemin sağlık problemleri gündemimize oturdu.Beyin damarlarında 2 tane baloncuk ( anevrizma ) teşhisi konuldu. Teşhis konulup ameliyata karar verilmesi mart 2012 ‘yi buldu . İki operasyon geçirmesi gerekiyordu. İlk operasyon açık ameliyat diğeri kapalı ameliyat dedikleri bir yöntem . Ameliyat günü geldiğinde heyecan , korku, panik hepsi birbirine karışmıştı. Saatler geçmek bilmiyordu , telefonlarım hiç susmuyor yanımda olamayan arkadaşlarım bana güç veriyordu. Ameliyat bittiğinde yoğun bakım , servis derken 1 hafta sonunda taburcu olmuştuk. Yaklaşık 1 ay sonrasında da kapalı ameliyat denilen diğer operasyon için tarih netleşti. Şükür bu ameliyatta başarılıydı.

Kabaca anlattığım bu olay ( ayrıntıları pek anlatmak istemiyorum , süreç biraz sancılıydı ) bana çok şey öğretti.

Öncelikli olarak kendime çok güzel , can dostlar edinmişim. Bir an bile kendimi yalnız hissetmedim.

“İyi düşünelim , iyi olsun ” söyleminin gücünü hissettim. Hoş bu şekilde düşündüm de sonuç mu değişti ? HAYIR tabi ki sonuca etkisi olmadı ama kendimi iyi hissettim ve güçlü oldum.

Mevcut durumu kabullendim , sonrasında oluşabilecek olumlu veya olumsuz ihtimalleri düşünüp , ihtimaller doğrultusunda planlar yapıp içimi karartmadım. İşe yarıyor bu yöntem .

” Beterin beteri var ” lafının gerçekliğini gözlerimle gördüm. Umutsuzluğa kapılacağımı anladığım anda hastanede diğer odaları dolaşıp hem hastalara moral olmaya çalıştım hem de şükür ettim kendimi rahatlattım.

Kabullendim ” herşey insanlar için ” dedim ve benim başıma niye geldi diye isyan etmedim.

Olumlu oldum , iyi taraflarını gördüm . Geçici de olsa pembe bir dünyam oldu.

Kendimce , bu şekilde davranarak güçlü kaldım. Bu sıkıntılı dönemimde yanımda olan bütün dostlarıma çok teşekkür ederim iyi ki varsınız .

“Fakat yine dünya dönüyor” Galilei Galileo

Hayat devam ediyor da eskisi gibi değil , bir müddet sonra alışmaya başlarsın yeni hayatın durumuna. Bu bir tarafı eksik yeni hayata göre bir düzen kurarsın , sonra bu hayatın da bir tarafları eksilir derken hayat biter. Bu kısır döngüde galip olan ise hep Hayat.

Sağlıklı yıllar

Şimdiye kadar eski yılın  muhasebesini hiç  yapmadım. Bütçesi de bilançosu da beni pek ilgilendirmedi sanırım.

Bu sene farklı olsun istiyorum. Dileklerim olsun , heyecanlarım ,  beklentilerim  olsun istiyorum.  Ama en çok sağlık olsun istiyorum.

 2012 yılı sağlık , mutluluk  , bereketli ve sevgi dolu bir yıl olsun . Mutlu yıllar.

Bu kapı süsünü  http://www.handmadewithlovebyg.blogspot.com/ buradan buldum. Çerçevesi aynı ama süslemesi farklı olarak uyguladım. Keçeler http://www.yapyapistir.com/store/  Esra tarafından şekillendirildi.  http://www.cocuklahayat.com/ Handem’in taşımacılığı göz ardı edilemez tabii. Üzerine tutturduğum boncuklar da benim kendi eserim. Kapı süsü böylece imece usulü tamamlanmış oldu.

Yaklaşık 17 yıldır finans sektörüne hizmet etmişim. Artık bensiz de idare edebilir bu sektör diye uzun bir molaya karar verdim. Yorulduğumu hissediyordum . Sanki hiçbir şeye yetişemiyordum . Ne anneydim ne de ev hanımı. Bir yerde hata yapmıştım ama ne ? Yapmak isteyip de yapamadığım o kadar çok şey olduğuna inanıyordum ki bu mola bana ve evdekilere iyi gelecekti.

Kendimde gördüğüm problemlerden biri, zamanı değerlendirmemle ilgili idi. Örneğin en sevdiğim kitap okumayı  bile bir müddet sonra görevmiş gibi görüp bir an önce bitirme telaşına düşüyordum. Dağınık zekaydım sanki, evi toplarken bile… Salonda bulduğum anahtarı anahtarlığa takarken, anahtarlıkta bulduğum telsiz telefonu yerine koyayım derken, orda bulduğum çocuğun çorabını kirliye götürürken…. saatler geçmiş ve ben bir şeyleri  yine kaçırmıştım. Üstüne üstlük de yorgunluktan bitmiş bir halde kendimi kanepede uyuklarken buluyordum.

Çalışan anne olunca bir de çocuğun okuldaki faaliyetlere katılamama durumu var ki içler acısı.İş yerindeki toplantılar , görüşmeler , yetişmesi gereken raporlar ,ıvır zıvır durumlar nedeniyle okulda düzenlenen faaliyetlere ya hiç katılamıyordum ya da geç kalıyordum.  Tabiki tek çalışan anne ben değilim  bunun  da farkındaydım ama çocuğumun yanında olmak istiyordum.  Bebekliğinde de birçok ayrıntıyı kaçırmıştım . Sonra ne için , kim için çalışıyordum soruları kafamı bulandırmaya başladı.

Bazı günler sanırım hormonların da etkisiyle evde fırtınalar koparmaya başladım .En ufak şeyleri büyütüp huzursuzluk çıkartıyordum .Mutsuzdum ve mutsuzluğumu da etrafıma bulaştırıyordum.  Bu ruh halinden kurtulmak için denemelerim oldu ama istediğim sonuç olmadı. Bir hobim olsun istedim ama saatler ve mekan konusunda kendime uyan bir şey bulamadım.

Bütün bu olumsuzlukları birleştirdim .İş hayatının bende yarattığı olumlu ve olumsuzlukları teraziye koydum ve uzun bir molanın bana ve aileme iyi geleceğine karar verdim.

İşi bırakır bırakmaz  Ege sahillerine attık kendimizi. Tatillerimizin hiç denk gelmemesi  nedeniyle balayı bile yapamayan biz bu sene 15 gün kesintisiz tatil yaptık. Geçirdiğim en güzel yazdı.

Ben boşluğa düşeceğimi düşünürken kendimi etamin , patchwork vb. el işlerine verdim.  Fena da değildim hani.

 

Uzun yaz tatilinden sonra İstanbul’a döndüğümde halk eğitim merkezlerinin açtığı kursları kurcalarken “cam boncuk atölyesi” dikkatimi çekti. Yaklaşık 1 aydır cam boncuklarla uğraşıyorum .

Zamanı düzenli kullanıyorum artık , çocuğumun bütün etkinliklerinde yer alıyorum ve artık etüde kalmasına gerek olmuyor. Eve geldiğinde kapıyı ben açıyorum ( hep en son gelen ben olurdum ) büyük lüks içindeyim. Dağınık zeka değilim artık. Kendime de aileme de kaliteli zaman ayırabiliyorum. İlerde tekrar çalışmayı düşünür müyüm bilmiyorum ama şimdilik halimden memnumum.  Sanırım ben çalışan anne olmayı başaramayanlardanım .

Yaptığım boncuklar henüz pek bir şeye benzemiyor ama azimliyim .

barbie defilesi

Çocukları televizyon ve bilgisayar başından kaldırmak günümüz şartlarında zor olsa da imkansız değil.
Çeşitli yöntemler olmakla beraber bizim evde uygulanan ilgiyi başka alanlara çekmek. İşe yarıyor. Badem şekerimiz bilgisayarda barbie giydirme oyunlarını pek bir seviyor ama gözleri kıpkırmızı oluncaya kadar da başından ayrılamıyor. Bunu engellemek için kendi barbie’lerine artık kumaşlardan, tüllerden , karton kagıtlardan vb. bir çok malzemelerden kıyafetler yapmaya başladık. İtiraf
etmeliyim ben badem şekeri kadar yaratıcı ve yetenekli değilim. Genelde straplez modeller çalıştı ama hepsinde o kadar ilginç detaylar var ki … Cesurca tasarımlar.

yaz vazosu

Kaç yıldır ilk defa yakalamış olduğumuz tatil fırsatında boş durmadık.
Deniz , güneş , kum derken akşamları da oyalanacak bir faaliyet bulmak
gerekiyordu. Önce pet şişeyi süslemeye karar verdik. Her sabah annanemizin
balkonunda dökülen boru çiçeklerini  toplayarak
malzemelerimizi tamamladık. Gerisi badem şekerinin hayal gücüne kalmıştı.

40 tilki

Bazen hayatımızda müdahele edemediğimiz , kontrolü kaybettiğimiz anlar olur . Hani böyle hiçbir şey yapmak istemezsiniz, ne yapsanız da mutlu olamazsınız hep düşünür ama işin içinden çıkamazsınız , içinizde bir yerlerde bir yumruk dolanır durur , kafanızda 40 tilki dolanır durur  ya işte böyle hissetiğim bir anımda arkadasımın tavsiyesi ile kanaviçe işlemeye başladım. Nasıl yapıldığını hiç bilmiyordum, bu konuda  www.dikissepeti.blogspot.com bana destek oldu.Daha önce “tığ işi ” yazımdaki su dalgası modelini de öğretmişti bana.  Biraz sabır biraz istek bişeyler üretmek için yeterliymiş.Kanaviçe de öyle oldu. En zor tarafı sökmek 🙂

Sonra o kafada dolaşan 40 tilki beynimi kemirmeyi bıraktı , içimdeki yumruk yok oldu . Sanki iğneyi her batırışım kafamdaki düğümü çözdü. Bu kadar basit olabileceğini de düşünmemiştim.

Kasnak yardımı ile delikli etamin kumaş gerdiriliyor bu şekilde iğneyi daha düzgün ve daha rahat kullanabiliyorsunuz. Sonrası hayal gücüne kalmış 🙂

 

Sıradan bir haftasonu !!!!

Bu hafta sonu benim için yoğun , yoğun olduğu kadar da eğlenceliydi. Mutfak sırlarının düzenlemiş olduğu 3.geleneksel barbekü partisi’ne katıldım . Barbekü’nün yapılacağı mekan oturduğumuz yere bir hayli uzak olduğu için sabah üşensem de sonrasında oraya gittiğim için çok mutlu oldum.  Mangal kokusu , dondurmaların serinliği , sohbetin sıcaklığı çok güzeldi. Tekrar teşekkürler mutfak sırları..

Her zaman gittiğimiz ya da gidebildiğimiz bir yer olmadığı için Taksim’i gezmek fikri bütün aile bireylerine cazip geldi. Karnaval alanı gibiydi , her yer rengarenkti. Badem şekeri bu kadar kalabalığı karşısında görünce önce bir şaşırdı ama sonra ortama ayak uydurdu. Adım başı yapılan etkinlikler , minik konserler , gösteriler vb. ona çok ilginç geldi. Sanki yaşadığımız şehirde turist gibiydik. Şaşkınlık içerisinde etrafı gözlemliyordu .Farkına varmadan o kadar çok yürümüşüz ki …

Bir önceki günün yorgunluğunu daha üzerimden atamadan  pazar günü temizlik ne rahat sitesinden kazanmış olduğum bez çanta yapımı için yapyapıstır.com atölyesine gittim .  Bu atölyede öyle sadece bez çanta yapılmıyor . Görünüşte küçük ama çok sıcak bir mekan. Orda yapılacaklarsa tamamen hayal gücü ile sınırlı . Bugün bizlerde temizlik süngerleri ile bez çantalarımıza çeşitli şekillerle baskılar yaptık. Olayın  heyecanına kendimi o kadar kaptırmışım ki  hiç fotoğraf çekmemişim. Elimdeki tek kare kendi yaptığım çanta !

Babamın Ardından

Babamın ardından

Hani sen gittin ya sessizce

Ben öylece bakakaldım ardından ,

Başında bekledim ne yapacağımı bilemeden

Yüreğimde bir yumruk , boğazımda bir düğüm oldu.

Bana öğrettiğin gibi sağlam , dimdik ayaktaydım .

Kendimi tuttum ağlamadım , ağlayamadım.

Sen yerine yerleşene kadar …

                                               Banu KERSE